Meditasyon için yapılan birçok farklı tanım var. Latince derin düşünmek, kaygılanmak anlamlarını taşıyan “meditari” fiilinden türetilen meditasyon, aslında sürekli olası tehlikelere karşı savunma halinde olan zihni güvende olduğuna ikna etme ve sakinleştirme yöntemi.
Birçoğumuz gelecek kaygılarıyla, geçmiş pişmanlıklarıyla baş etmek adına bir anda kalma ve farkındalık çalışması olarak meditasyonu gündelik yaşamlarımıza dahil ediyoruz ya da en azından dahil etmeyi düşünüyoruz.
Günümüzde çok popüler bir kavram haline gelen ‘anda kalma’nın temelinin de sürekli konuşan zihni dinlemekten geçtiğini ve varlığımızın bulunduğumuz ana hizmet etmek için ona zaman ayırmamıza ihtiyaç duyduğunu da söyleyebiliriz.
Zihni sürekli bize bir şeyler anlatmak ve kaygılarını paylaşmak isteyen küçük bir çocuk gibi düşünürsek kendimize ayıracağımız bu zamanın ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlayabiliriz belki de.
Meditasyonun kökeni yaklaşık beş bin yıl öncesine dayanıyor.
İlk zamanlarda ritüellerin bir parçası olarak uygulanan ve ruhsal uyanışa ulaşmak için geliştirilen meditasyon, geçtiğimiz yüzyıl itibariyle bilimsel araştırmalara konu olmuş, bedensel ve zihinsel etkileri keşfedilmiştir.
Birçok farklı uygulama yöntemi ve tekniği olan meditasyonun aynı zamanda kan basıncını ve stres hormonlarının seviyesini düşürdüğü, uyku kalitesini ve odaklanmayı artırdığı da biliniyor.
Meditasyona başlamak ya da meditasyon pratiğimizi daha etkili bir hale getirmek için en önemli noktalardan biri ise kendimize seçtiğimiz meditasyon alanı.
Uygun bir ortam, meditasyon deneyimimizi derinleştirecek ve odaklanmayı kolaylaştıracaktır.
Kişisel Meditasyon Alanımızı Oluştururken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Meditasyon sırasında odaklanmayı bozacak dış etkenlerden kaçınmak için sakin bir alan seçmek zihnimizi rahatlatmamıza yardımcı olacaktır.
Sessizlikte odaklanmakta zorluk yaşıyorsak zihni ve bedeni rahatlattığı ve odaklanmayı artırdığı bilinen Tibet çanağı gibi ses ve titreşimlerden faydalanmak uygun da bizi destekler.
Doğal ışık alan bir alan seçmek, meditasyon için akşam saatlerini değerlendiriyorsak loş bir ışıktan faydalanmak rahatlamamıza katkı sağlayacaktır.
Bunun için yumuşak bir ışık yayan tuz lambalarından ya da loş ışık yaratmanın en doğal yollarından biri olan mumlardan faydalanabiliriz.
İyi havalandırılmış ve vücut sıcaklığımızı dengede tutacak sıcaklıkta bir ortam yaratmak güvende olduğumuz hissini pekiştirecektir.
Bunun yanında hem ortamın enerjisine hem de bizim sakinleşmemize katkı sağlayacak aromaterapi yağlarından ya da tütsülerden faydalanabiliriz.
Kendimize yarattığımız meditasyon alanında rahatlamamızı destekleyecek doğal taş, tütsü, mum gibi kişisel eşyaların kullanımı da bulunduğumuz ortamın enerjisine katkı sağlayacaktır.
Arındırıcı etkisiyle bilinen selenit ve enerjiyi dengeleyici özelliğiyle bilinen kuvars, sakinleştirici ametist, ilham taşı selestit, kalp çakranın taşı pembe kuvars meditasyon alanlarında en çok tercih edilen doğal taşlar arasındadır.
Üçüncü göz ile uyumlu koyu lacivert taşlar, yüksek benliğimizle bağlantımızı güçlendirebilir.
Meditasyon Rutini Oluşturmak İsteyenler İçin Hatırlatma
Herkesin odaklanma süresinin farklılık gösterebileceğini ve meditasyon pratiğinin içinde uzun süre kalmak için kendimizi zorlamamızın bizi demotive edebileceğini hatırlamakta fayda var.
Kendimizi ve pratiğimizi başkalarıyla karşılaştırmadan, kısa sürelerle başlayıp süreyi yavaş yavaş artırdığımız bir başlangıç, meditasyonu bir alışkanlık haline getirmemiz konusunda bize yardımcı olacaktır.